Sunday 1 January 2012

Tek başına yılbaşı

Yılbaşını birlikte kutlayabileceğim, evine gidebileceğim ya da dışarıda birlikte kutlamayı teklif edeceğim bir tek kimse yok bu yıl. herkesin planları var, annem bile planını yapmış, hatta evden çıkmadan önce teyzemi aradığımda o da şehir dışında olduğunu söylediğinden ve benim de evde yalnız başıma kalma niyetim olmadığından giydim pantolonumu, çıktım tepebaşına...

İstikamet babylon, 80ler-90lar partisi var. Biraz erken çıktığımdan oranın yakınlarında herhangi bir yere girip oturdum. Bazı yerler çok boştu onları es geçtim. Yemek de yiyebileceğim Parantez adında ufacık bir bistro gördüm. Yüksek sesli ama güzel müzik çalınan, hafif karanlık, taburelerin tepesine tünediğimiz, samimi ama laubali olmayan garsonların olduğu bir yer. Bistro kelimesini çok da anlamadan onlar kullandığı için kullandım burada ama "hmm demek bistro bu şekil birşey" diyerek anlamını da öğrenmiş oldum böylece. Tek başıma oturdum, yemek yedim, alkol oranını düşük tutarak bişeyler içtim. Üç saat falan takıldım orada. İçerisi de bir sıcaktı, benim gibi sıcak severler için süper yani. Çok çekinerek tuvaleti sordum, korkarım küçük yer tuvaletlerinden çünkü. Kötü ihtimal bir tuvaletleri olmayabilir, daha kötü ihtimal leş tuvaletleri olabilir. Buranın tuvaleti gayet geniş ve temizdi. Çok şükür diyerek hesabı da ödedim ve saat 10 gibi çıktım.

Babylon'dan ilk içeri girdiğimde üç kızla aynı masanın etrafında duruyorduk. Onlar fotoğraf çektirdiler, ben onların fotoğrafını çektim, onlar benimle birlikte fotoğraf çektirdiler falan. İşime de geliyor çünkü salonda çok az insan var ve etraftakiler bizi birlikte zannediyor. Çok da sevimli gülen kızlar. Biraz benden büyükler ama olsun. Etraf kalabalıklaşıncaya kadar onların etrafında takılıyorum..

Gayet sapım. Ama kız iseniz saplık çok da göze batan birşey değil sanırım. Bir miktar da tırsmıyor değilim hani, çünkü barda birinin asılması hatta bakmasına bile hiç gelemem. Huzursuz olurum. Zaten üst kata çıkıp kendime geniş bir alan bulana kadar dans etmek bile işkenceydi. Birinin bakması ve kazara deymesi bile tüylerimi kaldırıyor işte. Off o tanımadığı insanlara karşı flörtöz flörtöz göz süzen ve davetkar dans eden kızlardan olamadım hiç. Kendi halimde gözlerimi kapatıp dans ediyorum. Biliyorum ki şanssızım, kazara flörtöz olsam ortamdaki en çirkin ve en kazma adam gelip takılacak biliyorum. Gayet güzel bir kızım ama neden bana hoş adamlar değil de süper çirkin kazma herifler takılır hiç anlamıyorum. Ama bu daha uzun bir yazının konusu. Neyse zaten ortamda - belki de alıcı gözle değil de öcü görmüş gibi baktığımdan - hiç güzel adam da yoktu.

Bir süre sonra baktım bizim üçlü çekingen ablalar bir (1) erkek bulmuş karşılıklı dans ediyorlar. Tebrik ediyorum içimden. Ama bardan adam kaldırmak bana göre değil. Zaten niyetim de bu değil. Dans etmeye devam ediyorum. Bir üst kata daha çıkıyorum 90lar partisi var. Çok tatlı bir kız ufak bir salonda bir avuç insan için DJlik yapıyor. Kız kendinden geçmiş gibi hem birşeyler çalıyor hem muhteşem dans ediyor. Bayıldım. Ama çok duramadım orda da. Yoruldum, tek başına olmak sıkıcı geldi, evde tek başına olmaktan iyidi ama bir yere kadar. Çıktım eve döndüm.

Arkadaşımla konuştuğumda bana "barda cıvır var mı" diye sordu. Mesaj attım sonra "Benim kalbimde tek cıvır var o da burda değil tabii ki" dedim. O malum cıvırın babylonda olmadığını sevgili arkadaşım biliyordu tabii ki, hatta nerede olduğunu da.

Ben 27 yaşında güzel bir genç kadın olarak tek başıma, yılbaşı gecesi, Taksim Asmalımescit'e gittim, ve hiçbir yerim elenmeden, laf yemeden, rahatsız edilmeden geceyi tamamlayıp evime döndüm. Ara sokaklarda yürürken polisleri gördüm ve inanılmaz güvende hissettim. Taksiye de bindim, vapura da bindim dolmuşa da bindim gece boyunca. Türk kızlarının gece gezmelerini pis adamlar engellemesin, buna izin vermeyelim. Devlet de polisleri ve cezaları ile buna destek olsun. Türk kızlarının gece gezme özgürlükleri magandalar tarafından engellenmesin işte :)

Mutlu, aşk dolu bir yıl olsun 2012. Kendisinden feci halde umutluyum. Uyarıyorum umudumu kırmasın çok pis ağlarım.

No comments:

Post a Comment