Sunday 25 December 2011

Uykusuzluk

Hayatım boyunca hep uykuyu çok sevdim, ama çok hasret büyüdüm ona. İlkokulda sabahçı olmak benim için dehşetti. Lisede servis şöförümüz Eray abiyi de az bekletmedim. Üniversitede sabahki dersleri seçmemeye çok özen gösterdim. Evim okuldan çok uzak olmasına rağmen akşamki dersler her zaman favorimdi. Hiç uykuya doyduğumu hatırlamıyorum. Tatillerde de yazlığa gittiğimizde annemler erken uyadırırdı, arkadaşlarla tatile gittiğimde de aman gün ölmesin diye arkadaşlar uyandırdılar beni. Sonra işe başladım zaten. Bir haftalık tatiller uyku ile ziyan edilemezdi tabii. Son işimde ne kadar insanlık dışı şartlarda çalıştığımı anlamak için ilk yazımı okuyabilirsiniz.   Ve istifa ettim.

İstediğim uzun uykular, erken yatıp geç kalkmalar için tüm şartlar sağlanmış durumda. İşim yok, beni bir süre idare edecek param var yani para derdim yok, kendi başıma kaldığım sıcak bir evim var, iş arıyorum ama bulacağıma eminim, sağlığım yerinde falan. Ama aşk acısı uyutmuyor bu sefer de beni. Bu geceyi sabah ettim evimin salonunda. Gözlerimde gram uyku yok.

Alerji ilacı mı kullanmadım, uyku hapları, soğuk algınlığı ilaçları... Bunların üçünden bir atı uyutacak kokteyller mi yapmadım. Ama yok işte. Uyku bana haram olmaya devam ediyor. Bedenim yorgun hissediyorum, ruhum paramparça. Ruhumun parçaları batıp batıp duruyor bazen, bazen de neye üzüldüğümü bile unutmuş, sadece çok üzgün ve kırık olduğumu bilerek öylece oturuyorum. Ağladığım da oluyor, ağlamadan oturup kalbimin ve kollarımın acıdan uyuştuğunu hissettiğim de.

Uyku, uyuyabildiğim zamanlarda iyi geliyor aslında kalbime de. Uyandığım ilk dakikalar benim için günün en güzel ve en mutlu dakikaları. Gerçekten nedensiz bir mutluluk bile hissedebiliyorum o zamanlarda. Ama uykuya dalabilmek tek büyük mesele.

Şu an hala çözebilmiş değilim uykusuzluk halimi. Bazen dua da okuyorum. En son iki güne bir 9-10 saat uyuyabiliyorum. Yani bir gece hiç uyumuyorum, ertesi gece, gece yarısından sonra saat 4-5 gibi yatıp 13-15 gibi uyanıyorum. Bu da bir düzendir diyip bekliyorum.

Merak ediyorum: Aşk acısının uykusuzluk yapanını geçirecek bir reçete var mı?

No comments:

Post a Comment